13 Mayıs Kokteyl Günü için markadan gelen brief oldukça netti: “13 Mayıs Kokteyl Günü için farklı bir deneyim yaratacak bir menü tasarlayalım.” Ancak bu, yalnızca klasik tariflerin sıralandığı sıradan bir menü anlamına gelmiyordu. Marka, o gün mekânlara gelen insanlara sadece içecek sunmakla kalmayan; deneyim yaratan, fark edilen ve konuşulan bir iş hayal ediyordu. Çünkü bir menü sadece içecekleri listelemekle kalmamalı; markanın reflekslerini, yaratıcılığını ve dijital çağa olan uyumunu da ortaya koymalıydı. Biz de tam bu noktada, yapay zekanın üretkenliğini ve real-time pazarlamanın dinamizmini harmanladık. Klasik reçeteleri değil, dijital çağın tüketici alışkanlıklarını menüye taşımalıydık. Şimdi gelin, bu lezzetli karışımın nasıl yaratıldığını birlikte keşfedelim.
Karıştırdık, Çalkaladık, Fark Yarattık: Yaratıcı Sürecin İlk Sorusu
Her işimizde olduğu gibi, bu projede de ilk sorumuz şuydu:
“Nasıl farklılaşırız?”
Çünkü bizce iyi bir iş, sadece ‘yapılmış olmak için’ yapılmaz. Her projemizde markaya özgü bir değer, bir deneyim ve bir heyecan yaratmak istiyoruz.
Farklı Bir Tat Arayanlara: Neden Sıradan Bir Menü Tasarlayalım?
13 Mayıs Kokteyl Günü için yola çıktığımızda da kafamızda tek bir şey vardı:
- Sıradan bir menü istemiyoruz.
- Ürün değil, deneyim sunmak istiyoruz.
- Bu iş konuşulmalı, paylaşılmalı ve hissedilmeli.
Bu yüzden klasik menü formatlarını bir kenara bıraktık. Gündemi ve dijitali yakaladık. Her detayında düşünülmüş, her malzemesiyle bağ kuran, “ne içiyoruz?” sorusuna yepyeni bir cevap veren Starter Pack Menü’yü hayata geçirdik.


Dijital Pazarlama Artık Bir Refleks: Real-Time ile Gündemde Kal!
Geleneksel kampanyalar uzun planlamalarla hazırlanırken, sosyal medyada içerikler artık anlık yaşıyor, anlık yayılıyor ve anlık unutuluyor. Bu nedenle markaların, kültürel kodlara hızlıca tepki verebilmesi bir zorunluluk. Biz de bu refleksi 13 Mayıs Kokteyl Günü’nde gösterdik. Sosyal medyada haftalardır viral olan “starter pack” kültürünü, kokteyl menüsüne taşıdık. Negroni, Old Fashioned, Margarita ve Espresso Martini için özel olarak hazırladığımız yapay zekâ görselleri, gerçek kokteyl bileşenlerini bire bir yansıttı ve bunu tanıdık bir formatta sundu.
Zekâ ile Shaker’a Girenler: Yapay Zekâyla Menüyü Nasıl Harmanladı?
Yapay zekâ yardımıyla kokteyllerin özünü temsil eden öğeleri, dijital kültürle harmanladık. Her bir kokteyl, kendine ait renk paleti, malzeme dokusu ve kişiliğiyle yeniden üretildi.
Bu tasarımlar yalnızca mekân menüsü olmadı; story’lerde yer buldu, Reels’lere ilham oldu. Çünkü görsel olarak paylaşılabilir, kültürel olarak anlaşılır ve mecra diliyle uyumluydu işte tam da istediğimiz buydu!
Bar’dan Story’e: Dijitalden Mekâna Uzanan Etkileşim
Starter Pack Menü, 13 Mayıs Kokteyl Günü’nde 11 farklı mekânda aynı anda hayat buldu. Katılımcılar sadece içki sipariş vermedi, aynı zamanda menüyle poz verdi, paylaşım yaptı, yorum yazdı hatta sohbet başlatıcısı, hikâye malzemesi haline geldi.
Ve sonuçlar kendi kendini anlattı:
- %40 daha fazla menü fotoğrafı paylaşımı
- 150K+ sosyal medya erişimi
- 11 mekân, 1 gün, 4 evrensel içki
- Sayısız hatırlanabilir an
Sonuç: Yeni Nesil Reklamcılık bize üç şey sordurdu
- Anlık Refleks: Gündemle ne kadar senkronsun?
- Yapay Zekâ: Yapay zekada olsa görsel üretimde ne kadar hızlı ve yaratıcısın?
- Kültürel Kodlarla Uyum: İnsanların dilinden konuşabiliyor musun?
Starter Pack Kokteyl Menü sadece bir menü değil; yeni nesil dijital pazarlamanın, yaratıcılıkla ve yapay zekayla nasıl iç içe geçebileceğini gösteren güzel bir örnek oldu.


Markalara Kokteyl Tadında 3 Öğüt
- Sadece ürün değil, paylaşılacak deneyim üretin.
- Menü değil, “an” yaratın. (Ürününüz her ne ise)
- En önemlisi dijital dünyada hızlı düşünün.
Son Yudum: Reklamcılıkta “Tat” Bırakan İşler Nasıl Yapılır?
Bugünün reklamcılığı; gündemi okumak, anlık refleks geliştirmek, yapay zekayı yaratıcı sürecin parçası haline getirmek, sosyal medya diline hâkim olmak ve geleneksel ile dijitali tek hikâyede buluşturmak demek.